Gubuzluk Üstüne – 4

IMG_5416

 

GUBUZLUK ÜSTÜNE – 4
Gubuzluk yazılarına biraz ara vermiştik devam edelim. Kim kime göre daha gubuzdur , hangi meslek diğerlerine göre daha gubuzdur , Konyalılar niye gubuzdur , biraz ciddi biraz mizah bu konulara değinelim.
Konyalılar niye gubuzdur çünkü Türk milleti övünmeyi sever daha doğrusu öğünmeyi. Övünmek gibi olmasın diye diye de kendini pek ala güzelce över.Bu övünme kişinin bizatihi kendini övmesi yani gubuzluk yapmasıdır. Konya , Selçuklu Devleti’nin başkentliğini yapmış , eski Türk yerleşik kültür ve medeniyetinin en fazla korunmuş olduğu şehirlerden birisidir işte bu gubuzlukta oradan mirastır.Hani Dede Korkut hikayelerinde her sözün arasında geçer ya , katar katar develerim , koçlarım , atlarım , otağlarım diye o tip bir övünmedir hem ağırdan , ciddi , hem de çaktırmadan.
Efendim birde Konya’da meşhur bir ayrımımız vardır bizim dağlılar ve ovalılar. Lakin ayrışma dediysek sert bir toplumsal ayrışma olmayıp bu dağlı , ovalı çekişmesi , atışması artık biraz muhabbetinedir , bir birine laf giydirmenin aracı olmuştur şimdilerde.Muhabbet genelde memleketini söyleyince “dağlısın demek “ diye hafifçe müstehzi bir ifade takınan ovalılarla , ovalılara “ kulağı tozlu ovalılar “ diye saydıran dağlılar arasında gelişip gider. Şimdi dağlı kimdir ovalı kimdir az izah edip dağlı mı gubuzdur yoksa ovalı mı gubuzdur , cevaplayalım , neyse peşin peşin söyleyelim ovalı gubuzdur.
Gubuzluk biraz durağan ortam ister vakit ister , mal mülk biriktirmek ister , aceleye gelmez. Dağlıları yörük kökenli düşünürsek yörükler fevri , asabi dahası inattır , yerleşik hayatada geçse bir gün ansızın başka bir yere göçüverir evi , ocağı bırakıp. Ovalılar ise gubuzluk yapmaya daha fazla vakit ve imkan bulabilirler. Dağlılık ile ovalılık ayrımı dağlık coğrafyadaki kültür ile başta Konya şehir merkezi olmak üzere ovada gelişen kültürün farklılığıdır esasında. Yoksa bir eğitim vb gibi kriterlere dayanmaz. Nitekim dağlı bölgenin adamı eğitim konusunda tarihi anlamda da daha ileridir. Dağlılık biraz göstere göstere bazı yerlerde övünmeyse ovada bunun daha işlenmiş , oturmuş her alana yayılmış , rafine şekilde yapılmış halidir yani gubuzluk tanımına daha uygundur.
Hangi meslekler gubuzdur diye bir ayrımın tabiî ki karşılığı yoktur , her mesleğin içinde hangileri daha gubuz olur diye bir ayrım yapılabilir. Öyle eğitim kurumundan , mesleki bilgisinden falan gubuzluk çıkmaz ben Hacettepe mezunu doktorum daha gubuz olabilirim diye çabalamanın faydası yoktur. Esas gubuzluk pratisyen hekim olup da yılların profesörlerinin sözlerine itibar ettirmemektir , onların bir şeyden anlamadığını söyleyip kısaca kestirip atmaktır. Bu tip durumlarda izaha girilmez , az konuşup , ağır bir tavır takınmak gerekir.
İşadamı , sanayici falan ise de buradaki gubuzluk ta sözle olmaz , burada yaşantınla , halinle , hareketinle , kılığınla , kıyafetinle belli edeceksin gubuzluğunu , adından söz ettireceksin.
Öğretmen , hoca , avukat vb gibi mesleklerde isen çok konuşacaksın , atıp tutabilirsin , meseleyi uzatabilirsin , benden başka kimse konuşmasın diyebilirsin. Hele burada biraz diğer meslektaşlarına göre değişik tecrübe yaşadıysan artık önünde kimse duramaz. Misal yurt dışı göreve gitmiş imam , anlatırda anlatır. Bir dönem idarecilik yapmış öğretmen veya bir dönem siyasetle meşgul olmuş avukat falan artık ne tecrübesi biter , ne fikri , ne övünmesi. Bunun ileri versiyonları , emekli versiyonları vb artık dünyayı , insanı çözmüşlerdir.
Özel sektör çalışanıysan daha havalı olacaksın. İdareciysen hep kusur bulacaksın. Sosyal işlerle uğraşıyorsun geleni gideni ağırlayacaksın , arada hem yaptıklarını hem kendini anlatıp duracaksın. Bir yerde önemsiz bir görevin varsa burnundan kıl aldırmayacaksın. İşte böyle bir takım özelliklerin olursa o meslek içinde gubuz olan sen olursun.
Gazeteci gubuzluğu vardır birde buradaki gubuzlukta her şeyi , herkesi eleştirmek , fırsat kollamak ve ben demiştim demek üzerinedir , yazanı , konuşanı hepsinin yöntemi böyledir.
Zanaatkar gubuzluğu da tevazu üzerinden , kendini övdürmekten geçer.Aşçıymış , tamirciymiş , terziymiş vb aman ustam bu işi bi sen iyi yaparsın , yemeklerin harika olmuş vb dersin artık oda çay yerine kahve söyleyin abime falan der veya herkes bu işten 100 lira alıyor ben 80’ene yapıyorum falan der gubuzluğunu yapar.
Gelelim çiftçi gubuzluğuna , bunun gubuzluğu da borçlanmayla olur , övünecem diye borçla yeni traktör alır , biçer alır , inek alır , tana alır , borçtan kurtulmaz ama gubuzluğunu da yapar işte.
Gubuzluk böyle bir şeydir işte karı mı çoktur , zararı mı çoktur belirsizdir , masraflıdır , zordur ama keyif verir , müptela olan zor bırakır. İşin esası gubuzluk seni bırakıncaya kadar sen gubuzluğu bırakamazsın. Gubuzluk seni bıraktıktan sonra da devam edersen maskara olursun ,etmeyeceksin , yoksa arkandan hör hörü gitmiş tör törü kalmış der geçerler. 13.02.2017

Mehmet Emin Başalp

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir