MUSAHABE ADABI

IMG_5992 MUSAHABE ADABI
Neden eski kelimeleri kullanıyorsun diye eleştirebilirsiniz ama kardeşim musahabe nedir bunu da mı bilemeyecek hale geldik , birde bunu muhasebe diye okuyanlarda olduysa artık vay halimize. Musahabe ; sohbet etmek , söyleşmek , halleşmek. Kanuni Sultan Süleyman , Ebu Suud Efendi’ye mektubunda ne şekilde hitap ediyordu “ Halde haldaşım , sinde sindaşım ( yaşıtım ) , Tarik-i Hakda yoldaşım , ahiret karındaşım “ Musahabeye gelen işte böyle anlayışla gelir.
Düşününce bazen kendi adıma da bir çok konuda hadisenin özünü kavrayamadığımızı nicelik telaşesine düştüğümüzü anlıyorum. Oysa nitelik çok daha önemlidir çünkü kalıcılık , kalite , fayda ancak bir iş , usul ve adabıyla yapılırsa oluyor ,ancak o zaman ihya ve bereket hasıl oluyor. Bir sohbet ortamına katılan sayısını artırmakla , katılımcının titrine bakmakla , sohbet edenin vasfından ziyade etiketini önemsemekle vakit geçirmeye devam edip bu uğurda çalıştıkça o musahabe adabı bozulup ilim , hikmet , muhabbet , tevazu , edep ve irfan hasıl olacağı yerde münakaşa ve malayaniden başka zuhur eden bir şey yok.
Musahabe bir mecliste vuku bulabilir , bir sınıfta olabilir , yazıyla olabilir ve şimdilerde teknolojinin yardımıyla sosyal haberleşme ağları ve sanal guruplarda vuku bulabilir. Lakin tüm bu çalışmaların içerisinde çokça samimiyetsizlik , isteksizlik , boş laf bulacaksınız niye ? çünkü sohbet adabından , edebinden uzaklaşmışız da ondan.
Bir sohbet meclisinde sohbeti ilim ve irfan sahibi kimse yapar. İlim ve irfan sahibi kimsenin sohbetinde hatibin sözü kesilmez , olur olmaz yerde alakalı alakasız sorular sorulmaz. Soru ya bitimde sorulur yada özel olarak bir maruzatım var diye sohbet sonunda arz edilir. Gülünç sorular , mantık dışı sorular ve sırf aklına geldiği için sorulmuş sorular ve daha da beteri boş boğazlık olsun diye sorulan sorular , sohbet adab ve edebini bozar.Maalesef günümüzde hatip şu kişi sohbete gelmiş bir şey diyip birde biz incitmeyelim diye susuyor olabilir ama kardeşim bir düşünüp , bir kendini muhasebe edip sohbet edeninde , diğer dinleyenlerinde sabrını zorlamamak gerekir.
Bir musahabede ilim ve hikmet olmalıdır , aksi halde baştan sona boş laf , malayani , kahkaha , dünyevi işler , espriler , şakalar derken bu işlerden fayda değil ruha maraz doğar. Hele dini sahada konuştuğunu iddia eden şimdilerde hocalar çıkmış kürsüde şaklabanlık yapıyor , dinleyici şaklabanlık yapıyor , ucuz ucuz espriler , seviyesi düşük imalar , neticede bereketsiz bir gayret. Kürsünün ağırlığı , haşyeti , adabı , erkanı vardır.
Sohbete çağrılan kişide de bir vasıf olmalıdır , Kur’an ile hemhal olmamış , hadis ile iştigal etmemiş , mektep medrese görmemiş , dirsek çürütmemiş , mürekkep yalamamış , bir alimin eteğinden tutmamış , çalışmamış , okumamış , düşünmemiş , gezmemiş , görmemiş , usul , edeb , erkan , örf adet bilmeyen , kişi etiketi olsa ne olur , diploması olsa ne olur , konuşsa ne çıkar. Zevk sahibi değilse , insanlarla ünsiyeti yoksa , nazarı tesirsizse , ahlaken çürükse dinleyenlere ne verebilir. Hatip mıymıntı , mızmız , rahatsız , gayretsiz , isteksiz , samimiyetsiz , soğuk , olamaz.
Musahabe , halde haldaşlar , yolda yoldaşlar , dostlar arasında da muhabbet için , ünsiyet için de yapılır.Dünya bir denge üzerindedir.Merkez Efendi Hz’lerinin kendine bu lakabı da veren ünlü sözü “ her şeyi merkezinde bırakırdım “ şeklindedir. Yani demek istediğim bir musahabe ortamında da katılanlar arasında bir denge bir eşitlik durumu olmalıdır. Büyük ile küçüğü , cahil ile alimi , havas ile avamı bir araya getirmeye gayret edilmemelidir.

İlmi irfanı yerinde , ahlaki meziyeti yüksek , kibar , nazik , usul adab bilen kişilerle , bilgisi yarım yamalak , hafızası zayıf , görgüsü az , anlayışı kıt , muhabbeti incitici , sözü sert , latifesi kaba , sözü manasız kişileri bir araya getirirsen iki taraf da iyilik etmiş olmazsın. Musahabede katılımcının seviyesine göre bir usul , yol tayin edilir fakat böyle durumlarda bir denge sağlanması mümkün olmaz.
Musahabe istekliler arasında olur , insan sohbete , muhabbete isteyerek gelmelidir , zorla getirilmekten fayda hasıl olmayacağı gibi , istemeyen kişilerin yanında zorla sohbette edilmez. Son yıllarda gençlerin ayağına gitmek suretiyle bir musahabe usulü gelişti oysa sohbet edenin ayağına gitmektir usul. Burada her ne kadar eğitim vb konusunda gayret göstermek takdir edilecek bir çabaysa da burada kime değer verileceği konusu uygulamada problemlidir. Çünkü kendi ayağına kadar gelmiş bir hatibe gerekli saygı ve ilgi maalesef gösterilmemektedir ayrıca dinleyici kitlesinin de egosunu bu husus artırmaktadır. Bu anlayıştan vazgeçilmelidir. Çünkü bir genç , bir büyüğün , bir dostun sohbetine gitsekte fayda bulsak diye düşünmemektedir , aramamaktadır.
Bir diğer sorun ahkam kesme problemidir.Bu husus bilhassa sosyal ağlarda hayli yaygınlaşmıştır.Bir hususta yorum yapmak moda olmuştur tamam yorum yapılmasına bir diyeceğimiz yoktur fakat yorumun bir çapı olmalıdır , iddia edilen şeyin de bir temeli bir mesnedi olmalıdır. Bir grupta o konuda uzman belki üç beş kişi olduğu halde hiç bilgisi olmayanın ahkam kesmesi fecaattir , cahil cesaretidir. Bu husus ise tahammül edilmeyi zorlaştırdığı gibi musahabede amaçlanan dostluk , fayda , ünsiyet ve muhabbeti artıracağı yerde azaltmaktadır. Musahabe bir konuşma ortamıdır fakat konuşulanların içeriği önemlidir , malayani ve boş sözden olabildiğince kaçınılmalıdır.
Sohbete gitmede , lafa , söze dikkat edildiği gibi kılık ve kıyafete , temizliğe , oturmaya , kalkmaya da dikkat edilmelidir. Sohbet ortamına gelen kişide hem ağırlığını hissettirecek hem de geldiği yerin ciddiyetine uygun bir kıyafet , ciddiye aldığını gösterecek bir itina , başkasını rahatsız etmeyecek şekilde bir temizlik olmalıdır. Gelen kişi güler yüzlü olmalıdır , donuk , uyuklayan , etrafa mayışmış , oturuşu düzensiz olmamalı ve hareketleri başkasını rahatsız etmeyecek şekilde olmalıdır.
Neticede sohbet ve musahabe adabı önemli , bu hususa eğilmek gerekiyor , sohbet sohbet gibi olursa , hatip hatip gibi olursa , dinleyen dinleyici gibi olursa , denge ve muhabbet sağlanırsa fayda hasıl olur. Bu hususa riayet etme konusunda sıkça uyarıda yapmak gerekiyor herkese ve hepimize ayırt etmeksizin , çeki düzen vermekten uzaklaşılırsa , düzensizlik her yeri sarar sarmalar , görgü ve bilgi azalırsa zevksizlik ve cehalet artar , normalleşir. Bir şehri düzenli imar edemezsen gecekondunun her yeri sardığı gibi sarar. Mimar Sinan gibi titizlikle , ehil elde mimari eser vermezsen , ucube eserler ortaya çıkar . İşte insanda böyledir ehil eller elinde olmadan , uyarmadan devam edilirse edep , hikmet , ciddiyet azalır , hafiflik , sıradanlık , avamlık ve dahi ahmaklık artar. Mesele insanları kamil hale getirmektir. Hedeften uzaklaşmamak için sohbet adabımıza eğitimden , dostlar arasında olanına , dersten bir geziye kadar , sosyal medyadan , yazılı belgeye , her alanda adabına riayet ederek itinayla , düşünerek adab ve edebiyle yaklaşmak mecburiyetindeyiz , anlatmalıyız . 13.02.2017

Mehmet Emin Başalp

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir