İSLAMİ SOSYAL FAALİYETLERDE ÖZGÜNLÜK SORUNU – 1 ( GERONTOKRASİ )

IMG_8019
İSLAMİ SOSYAL FAALİYETLERDE ÖZGÜNLÜK SORUNU -1
( GERONTOKRASİ )
İslami sosyal faaliyetler nedir ? ona kısaca değinelim.Topum veya bir grup yararına yapılan bilgilendirme ,yardımlaşma , dayanışma , eğlendirme , toplu faaliyet , farkındalık , daha da geniş olarak düşünürsek , ilmi çalışmalar , dini çalışmalar , eğitim çalışmaları , mekan destekleri , kültürel faaliyetler , yayıncılık vb gibi bir çok faaliyeti içine alan çalışmalardır. İnsan sosyal bir varlıktır neticede ve bu çalışmalarda yıllardır yapılageliyor ve bu çalışmalar yoluyla islami şuur verilmesi amaçlanıyor.
Bu çalışmalar yıllardır yapılmakta olup çokça faydası görülmüş , mesafe kat edilmiş , çeşitli tecrübeler kazanılmış olmasına rağmen son yıllarda özgünlük ve ilgi kaybolmaktadır.Bu çalışmalar yenilenmez ve özgünlük kazanmazsa yakın zamanda hızlı ve sert bir tökezleme yaşayacağı açıktır.
Bu çalışmalarda özgünlüğe ve yeniliğe engel kronik sorunlardan başlıcası GERONTOKRASİ’dir. Gerontokrasi , yaşlıların belirleyici olduğu toplumsal veya siyasal bir sistem olup bununda o çevrede doğal karşılandığı , kanıksandığı bir anlayıştır. Bugün ülkemizde İslami sosyal çalışmaları gençler sürüklememekte , gençler belirlememekte , gençler tasarlamamakta , gençler sırtlamamakta , daha üst yaş gruplarında belirlenen bir takım çalışmalara katılmaya , destek vermeye adeta zorlanmaktadırlar. Bu çalışmaların bu anlayışla gitmesi ve aralığı yüksek bir jenerasyon kopukluğu sonucu ya sert bir savrulma yaşanacak yada küçülüp etkisiz bir hale gelecektir.Çalışmalar illaki devam eder ama yıllardır değişmeyen yöneticiler , kadrolar , heyetler , konseyler , istişare kurulları gibi örnekler bunların tipik örneği olup yönetimlerini , fikirlerini gençliğe açmayan örneğin Sovyetler birliği çöküşe gitmiş , yenilenmeyen kadrolarda jön Türkler gibi hareketlerin doğmasında etkili olmuştur.Sert bir dalga yaşanmadan işlevsel bir yönetim anlayışı , gençleşme gerçekleştirilmelidir ki sonucu başka şekillere evrilmiş sert dip dalgalara sebebiyet vermesin.
Bugün 2000’li yıllarda doğmuş 18 yaşında bir gence hitap edecek çalışmaları genelde 1950 – 1960 jenerasyonu belirlemektedir.Aradaki jenerasyonlar belirleyici olmaktan ziyade uygulayıcı , hitap edilen kitle ise oldukça uzak bir jenerasyon olan gençliktir. Esasında bu görevlerde olan kişilerin geçmişte genç olmalarına rağmen yaşlanmakla birlikte herhangi bir yenileşmenin yaşanmaması bu sonucu doğurmuştur. Yaşlanan jenerasyonların yerini danışma kısmına bırakması orta yaş kısmının destekçi gençlerin fikir ve uygulamada yer alması elzemdir.Dünya tarihinde yaşlı bir ekibin başarısından söz edilmemekte olup genç yaşta gelip başarılı olup yaşlanmasına rağmen görevde direnenlerin zamansız ve problemli ayrılması sonucu oluşan sorunlardan ise sıkça bahsedilir çünkü zamanında geçiş yapılamaması aksaklık doğurmuştur.
Bu gençleşme niye yaşanmamaktadır ? En başlıca sebebi kişilerin kendi jenerasyonu ile çalışma isteğidir , bu neticede doğal bir durumdur burada bilhassa yönetici olan kişi kendi akranları ile çalışmak ister o zaman yönetici üzerinden gençleşme yapılması elzemdir aksi halde alttan gelen bir gençleşme hareketi yaşanmaz.Çünkü yöneticiler yaş olarak karma bir yönetim anlayışını belirlemediği gibi , bu gibi karmaşık yönetimlerde de gençler ile ileri yaş grubu aynı yetkinlikte söz sahibi olamamaktadır.
Diğer nedenler ise objektif nitelikte olmayıp subjektif niteliklere dayanan kendilerini bu görevler için yeterli görme anlayışı , görevde direnme gibi anlayışlardır , neden gençleşmenin yaşanmadığı konusunda da öne sürülen alttan gençliğin yetişmediği gibi bir ifade ise ancak bahanedir.Zira yıllardır yönetici pozisyonunun da bulunduğun bir sosyal organizasyonda alttan nitelikli kişi yetişmemişse zaten bu sosyal organizasyon ölmüştür.İllaki yetişen bir genç kuşak varsa ve görev verilmiyorsa burada yer açılmaması sorunu vardır.
Gençleşme olmaması sorun mudur ? illaki sorundur çünkü yaşlıların tecrübe ve dinginliği belli zaman sonra yerini bir durgunluğa , yeni fikir ve proje üretmemeye , özgün çalışmalar yapamamaya sadece eski çalışmaların bir şekilde devam etmesi çabasına ve nostaljik takıntılara bırakır.Giderek gençlerle mesafe arttığı gibi jenerasyonlar arasında fikir ayrılığı ve uyumsuzluk da artar.
Bugün bir çok pratikliğe sahip gençlerin ağdalı konuşmalara , uzun metinlere , seremonik toplantılara tahammülü bulunmamaktadır.Uzun izahlardan sıkılan gençler , eskimiş alışkanlıklar ve köhnemiş konuların tartışıldığı toplantılardan ve programlardan uzak durmaktadırlar.
Fikir ve proje odaklı çalışmalar gençlerden beklenmemekte , gençler planlanmış programlarda kalabalık oluşturması , çalışmalara bedensel ve fiziksel destekleri beklenmektedir.Esasında Türkiye’de ki İslami hareket ve fikirler gençler vasıtasıyla yaygınlık kazanmasına rağmen günümüzde fikri yönden zayıflama ve sığlık yaşanmasının başlıca sebebi sosyal faaliyetlerde gençlerin aktifliğin ve liderliğinin giderek azalmasıdır.
Gençler hedeflerini sosyal çalışmalara yönlendirmekten ziyade artık rahat ettikleri , kendilerini daha iyi ifade ettikleri mecralarda vakit geçirmektedirler.Sosyal medya gençler için bir vakit geçirme alanı haline gelmiştir. Binlerce eğitimli ve kültürlü genç nargile kafeler de , vakit geçirmektedir. Gençlerin bu yollara tevessül edip İslami sosyal faaliyetlerden uzaklaşmasının sebebi , gençlere yönelik özgün ve kabul edilebilir yeni çalışmaların yapılmaması ve gençlerin karşılarında buldukları gerontokrasi sonucu isteksizliğidir.Oysa gençlerin söylemlerine bakıldığında oldukça nitelikli ve aktif bir gençliğin sistem dışına itildiği anlaşılacaktır.
Bugün İslami sosyal faaliyetlerde özgün bir çalışma örneği görülmemektedir. Bugün artık gençlere ilgilerini çekmeyecek konuşmacıları dinlettirmenin , kurbanda deri toplattırmanın , gençlere bayrak sallattırmanın , afiş astırmanın , cazip gelmeyen gezilerin , herhangi bir fayda yada ilmi üretimin olmadığı projelerin , kermeslerde pasta sattırmanın , sunuculuk yaptırmanın , kitap dağıttırmanın , çocukları avutturmanın , listeleri doldurtmanın , etiketleri yapıştırtmanın , temizlik yaptırmanın , eşya taşıttırmanın vb faaliyetlerin bir yaşı ve süresi olmalıdır bu yaş ve süre aşıldıkça kopma artmakta aradaki ünsiyet ve samimiyet yok olmakta , gençler hızla uzaklaşmaktadır.
Bugün gençlerin kendi aralarında planladıkları ve hedefledikleri özgün bir çalışmaya ve projeye destek verecek cesaretli bir islami STK yoktur. Bugün 20 yaşında kitap yazan bir gencin kitabını basacak cesarete sahip bir islami STK yoktur.Bugün gençlik sorunlarına veya toplumun sorunlarına kafa patlatılan , dert edinen bir STK yoktur. STK’lar durağan , sakin , huzurlu , atıl , maslahatçı bir haldedir.Açılıp , kapanan , oturup, sohbet edilip , dağınılan STK’lara yaşlılığın dinginlik ve tedbirciliği sinmiş haldedir.Yüksek hararet iyi değildir ama hararetin düşmesi donukluk halini almıştır bunun ideal düzeye gelmesi şarttır.
Gençler bilhassa sanata , görsel sanatlara teşvik edilmelidir.Belgeseller , kısa filmler , uzun metrajlı filmler , tiyatrolar , görseller , müzikler oluşturularak İslami şuura katkı verilmelidir.Herkesin elinde kameralı cep telefonun olduğu bir çağda neden görsel çalışmalarda Müslümanlar bir üretkenlik içinde değildirler.Kısa bir belgesel dahi çekilmemektedir.Neden STk’larda hala ilkel teşkilat birimleri olurken kültür , sanat ve görsel sanatlar merkezi , komisyonu , başkanı bilmem ne yoktur. Ülkedeki inşaatçılığı eleştiren sözde aydınlar STK inşaatçılığını neden görmezden gelirler.İnşaatçılığa verilen önem , farkındalık projelerine niye verilmez. Neden STK’lar bu alanlarda eğitim vermezler.Dünyaya ulaşmak bir hedefse ,İslam insanlığa anlatılacaksa , kendi şehrinde bile 4 sokak öteye ulaşamayacak faaliyetlerde didinmenin anlamı nedir. Kim artık bırakın bunları ufkumuzu genişletelim diyecektir.Bunlar sorulması gereken sorulardır.İslami sosyal çalışmalarda özgünlük sorunları maalesef had safhadadır bunlardan birinin yaşlılık olduğuna değinmek istedim.Bu konulara biraz kafa yoralım düşünelim.Zihin egzersizi yapalım. 23.05.2017

Mehmet Emin Başalp

İSLAMİ SOSYAL FAALİYETLERDE ÖZGÜNLÜK SORUNU – 1 ( GERONTOKRASİ )” hakkında 1 yorum

  1. Mehmet Emin Abi çok güzel yazmışsınız… elinize ve zihnimize sağlık… bu yazıyı değerlendirelim. Okuyalım ve okutalım… mutlaka birilerinin bu konulari bir yerlerde dillendirmesi lazim gerek. Icerden ya da disardan bir bakisla bu konularu muhasebe edecek yazılar okunmalı ve toparlanıp değerlendirilmeli… bu gun okuldan geldim. Sadece aklımda gün boyunca okulumuzda yaptığımız şenlikten kalanlar vardı. Ve şu cümleler doları zihnimin her yerinde: “Gençlere ulaşamıyoruz. Gençler bizim. genclerimiz değil. Ayni düşünüyoruz. Biz gibi düşünmüyorlar. O halde biz onlar gibi nasıl.dusunebiliriz. neler yapabiliriz…” pgretmen olarak buyuk bir vebalin altinda ezildigimi hissediyorum… birseyler yap(a)kazsak yarin hepimiz kahrolacağız”

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir