“El-kezzabu lâ ûmmeti” dedi, bilin Muhammed;
Yalancılar kavmini ümmet demez Muhammed.
Doğru giden kulunu, Hakk’ın arayıp yolunu,
Doğru yürüyen kulunu ümmet diyecek Muhammed
Her kim “Ümmetim” dese, Rasûl işini bırakmasa
Şefaat günü olsa, mahrum bırakmaz Muhammed.
Tanrı Teala sözünü, Rasulullah sünnetini
İnanmayan ümmetini ümmet demez Muhammed.
Ümmetim diye yürürsün, buyruğunu yapmazsın,
Nasıl ümit tutarsın, orada sormaz Muhammed
Müşküldür âsi kul, ümmet demese orada,
Rezil olur mahşerde, ümmet demez Muhammed.
Ümmetim der Muhammed, gerçek söylese Kul Ahmed,
Sabaha olsa kıyamet mahrum bırakmaz Muhammed “
Hoca Ahmet Yesevi Hz.
Hoca Ahmet Yesevi Hz.’leri tarihi kaynaklarda dahi Pir-i Türkistan diye anılır.Anadolu’da yaşamadığı halde Anadolu’nun fethi sırasında gelen dervişler yoluyla orta Asya’dan onun temelini attığı usul ve üslup Anadolu’ya kök salmış ve her daim nefesi buradan hissedilmiştir. Hoca Ahmet Yesevi’nin hikmetleri , sözleri her daim kendinden sonra gelenleri etkilemiştir.Hoca Ahmet Yesevi Hz’leri sözü , öz söylemiş , basit söylemiş , herkesin anlayacağı şekilde söylemiş fakat derinlikli , tesirli söylemiştir.
Yukarıda yalanla ilgili bir hikmetini paylaştık oysa Hz.Pir en çok 63 yaşından sonra yer altında bir hücrede yaşaması ile bilinir ve anlatılır oysa şahsına ait özel bir durumu insanlığın dikkatine sunmaktan ziyade hikmetlerinde ısrarla bahsettiği iyi ve güzel ahlakı tavsiyesini ön plana çıkartmalıyız ki meselenin özünden kopmayalım , iyilik ve doğruluğun tebliğinden ziyade menakıb kültürüne dönüşmeyelim. ÜMMET-İ MUHAMMED ( MÜSLÜMAN ) YALAN SÖYLEMEZ KARDEŞLERİM.
********
Türkistan’ın piri Hoca Ahmet Yesevi ise Anadolu’nun piri de , pirimiz , hünkarımız , sultanımız , Hacı Bektaş-ı Veli Şahı Horasan’dır. Hacı Bektaş-ı Veli Hz’leri tarafından Yesevi usul Anadolu’ya getirilmiş , kök salmış , Osmanlı devleti zamanında halkını , ordusunu etkilemiştir.Tabi detayına girmeyeceğiz Hacı Bektaş-ı Veli Hz’leri kendi eseri olan Makalat ile tanınmalı , şimdilerde izafe edilen özellikleri , atfedilen sözleri iyi bir süzgeçten geçirilmelidir bu konuda çok hassas olmak gerekir.Hacı Bektaş- Veli Hz’leri olmadan , anılmadan Anadolu’nun mayası bilinmez bunu böyle bilmek gerekir.
O mübarek insan Makalat adlı eserinde şöyle buyurur ; “ Büyük düşman odur ki ;ilki nefsani istek ve arzulardır. İkincisi kibir ve sapıklıktır.Üçüncüsü hilekarlık ve yalancılıktır.İşte bu üç fiil şeytana ortaktır.Mü’min’im diyenleri yoldan çıkarır.Ve yine kibrin isteği doyuncaya kadar yemektir.Hakk’a itaat etmemektir.Yalancılığın isteği , çekiştirme , kahkaha ve maskaralık ; kendi ayıbını görmeyip başkalarının ayıbını gözlemektir. Öyle ise artık şeytanı gördün ve işittin. .Kimin içinde ise o kimse şeytandır. Kimin içinde de yok ise o kişi has kişidir. “
Evet değerli dostlar gördüğünüz gibi Hacı Bektaş-ı Veli Hz’leri de iyi ahlaktan bahsediyor , insanları iyi kulluğa çağırıyor. Yolundan gitme iddiasında isek kibri bırakalım , doyuncaya kadar yemeyi bırakalım , garip gurebayı , fakir fukarayı , yerinden , yurdundan olmuşları düşünelim.Günahlarımıza tevbe edelim.
Bu kamil insanlar niye kamil sözleri ile amelleri uyumluda ondan , onlar insanları dünya saltanatına çağırmadılar işleride olmadı , onların şahısları adına dünyalık emelleri , hırsları , teşkilatları , malları , mülkleri olmadı , olsaydı çoktan zelil olmuş gitmişlerdi ama Cenab-ı Allah onları kendi yolundan ( kulluk ve ilim yolu ) gittikleri için aziz kılmış bugün işte bizlere hatırlatıyor.
********
Anadolu’nun piri Hacı Bektaş-ı Veli ise , sesi , sözü , nefesi , dervişi , Aşık Yunus’tur. İnsanımız Yunus’u o kadar çok sevmiştir ki , çokça Yunuslarımız olmuştur , onlarında çokça şiirleri olmuştur fakat biz burada Taptuk’un dervişi Yunus’tan bahsedeceğiz.Kendi ifadesi ile “ Her dem taze doğarız , bizden kim usanası “ dediği gibi Hakk’a aşık Yunus’un sesi hala bu gün kulaklarımızı çınlatmakta , bağrı yanan Yunus’un aşkı ve samimiyeti hala canlılığını korumaktadır.Halkımıza dini , diyaneti anlatmak , öğretmek vazifesi yerine getirilirken bu coğrafyanın , insanımızın gönül teline dokunan Yunus’tan mutlaka bahsedilmelidir.Çünkü Yunus uzun va’zetmemiştir , uzun uzun yazmamış , söylememiş Hakk’ı , hakikati kısa ve basit söylemeyi çözmüştür.
“yunus emre der ki dünya yalandır
güvenme maline malin talandır
seherde aşıka uyku haramdır “
“ben gelmedim davi için
benim işim sevi için
gönüller dost evi için
gönüller kurmaya geldim “
“yol odur ki doğru vara
göz odur ki hakk’ı göre
er odur ki alçakta dura
yüceden bakan göz değil”
Yukarıdaki şiirler belki herkesin malumu olan şiirler ama Yunus’u tekrar tekrar okumak gerekir . Yunus gibi olmaya gayret etmek gerekir.Kibirden , hasetten , yalandan , riyadan sakınmak gerekir , gönül insanı olmaya iyi insan olmaya , iyi kul olmaya gayret etmek gerekir.
Değerli dostlar Yunus’un felsefesi , hümanizmi falan filan bu tip şeyler temelsiz boş laflardır , böyle şeyler yoktur.Okuyunca gördünüz oda seherde ibadetten bahsediyor onlar , Allah’a iyi kul olmuşlar , ilim yolunda olmuşlar , kötülükten uzak kalmışlar , nefislerine uymamaya çalışmışlar , insanlığı da bunu söylemişlerdir.Bütün mesele budur.
“ asik odur hakki seve
hak derdine kila deva
bizim icin hayir dua
kilanlara selam olsun
miskin yunus soyler sozu
kanli yas ile doldu gozu
bilmeyen ne bilsin bizi
bilenlere selam olsun “
Hoca Ahmet Yesevi’ye , Hacı Bektaş-ı Veli’ye , Taptuk’a , Yunus’a selam olsun. 2 Ramazan 1438
Mehmet Emin Başalp