KRİTİK VE ANALİTİK DÜŞÜNMEDEN , NE ANLADIM

KRİTİK  VE ANALİTİK DÜŞÜNMEDEN NE ANLADIM

Kritik ve analitik düşünme yani eleştirel ve analizci bir düşünme yöntemi kişinin kendine , etrafa , geçmişe , geleceğe ve olaylara bakışında son derece önemli ve gereklidir bu konuda bir şüphe olduğunu düşünmüyorum. Evet insan düşünen bir varlık fakat düşünmesi , düşünme faaliyeti sonunda doğru çıkarımlara ulaşacağı anlamına gelmez.Düşünme faaliyetini en doğru şekilde yönlendirebilecek bir takım usul ve esaslara ihtiyacı vardır.Kritik ve analitik düşünmede bu düşünce sistemlerinin başlıcalarındandır.

Kritik ve analitik düşünmenin toplumda yaygınlaştırılması amaçlandığından epey bir zaman öncesinde de duyduğumu bu kavrama dair  okuduklarım oldu belki bu konuda birkaç seminer ve atölye çalışmasına da katıldım , sosyal medyadan vesaire takip ettim bir anlamda görüp gözettiklerimden ne anlamışım diye fikrimi beyan etmeye karar verdim pek tabiî ki bu yazımda bir kritiğe tabi tutulursa herhalde daha iyi anlaşılır veya anlarım diye düşünüyorum.

Kritik ve analitik düşünmeyi bir hayat felsefesi , temel bir çalışma alanı haline getiren kişi veya kişilerin en başta şahsi olarak beklentim tutarlılık olacaktır.  Zira kritik ve analitik düşünme yetisi , becerisi kazanmak bir tür meslek edinmek veya ders , seminer anlatımı gibi mekan ve zaman sınırlaması içeren bir uğraş değildir kanaatimce. Yani kritik ve analitik düşünme becerisine sahip kişi onu başta düşüncesine , hayatına , işine , diline , üslubuna yansıtmış olmalıdır. Daha iyi bir örnek olması bakımından sık rastlanan bir sorun vardır meslek olarak sporculuk , görürsünüz çoğu zaman  futbolculuk döneminde iyi bir sporcu olan, beslenmesine , sağlığına dikkat eden , kötü alışkanlıklardan uzak duran bir futbolcu   profosyonel sporculuğu bittiğinde çoğu zaman tam tersi bir yaşama sahip olabilmektedir. Bu esasında onun spor yapmadığını göstermektedir. İşte düşünmede  bir mekanda ve zamanda sınırlı olmayıp hayata aksetmelidir. Misal kritik ve analitik düşünme  konusunda  konuşurken kritik ve analitik düşünme metotları doğrultusunda beyanda bulunurken konu değişince o kritik ve analitik düşünmeye göre benim şahsi düşünceme göre ise şöyledir böyledir şeklinde günlük düşüncesini ifade eden kişiler kritik ve analitik düşünmeyi  bir ilgi alanı gibi gördüğü sonucu ortaya çıkar. Kritik ve analitik düşünmenin yaygınlaşamamasının en önemli sebebini ben bu olarak görüyorum , kritik analitik düşünmeyi hedef alan kişi başta bunu kabullenmeli ve tutarlı şekilde devam ettirmelidir.  Daha da açık ifade etmem gerekirse kritik ve analitik düşünme becerisine sahip kişinin hayatta tezat düşünceler ve davranışlar içerisinde olmaması gerekir , düşünce ve davranışlarında uyumu korumalıdır. Maalesef en fazla karşılaştığım husus kritik ve analitik düşünmenin çoğu kişi tarafından  salon ve seminer ortamlarına hapsedilip hayata aksetmediği , kritik ve analitik düşünmeyi anlatanların zaman zaman  herhangi bir fikir ve ideoloji tanıtıyormuşcasına kendilerini üçüncü kişi pozisyonuna koymalarıdır.  Oysa fikir beyan edilmeden üzerine sıkça düşünülmeli , zihinde şekillenmeli ve öyle söze çevrilmelidir.Kritik ve analitik düşünmeye ait birkaç yöntemi her olayda her kapıyı açan anahtar misali gibi kullanılması belli zaman sonra düşünme yetisini kısıtlar. Kritik ve analitik düşünen kişi analitik düzlemin genişliği gibi düşünce ve yöntemleri her daim genişletmelidir ki daha iyi görsün ve anlayabilsin. Özetlemem gerekirse kritik ve analitik düşünmeye odaklanmış kişi hem düşünebilmek hem de insanları bu düşünceyi ifade ediyorsa önce kabullenecek , tutarlı olacak , düşüncesini ve yöntemlerini genişletecek.

Kritik ve analitik düşünme olayların gerisinde olanı görebilme , manipülasyon ve yanıltmalara kapılmama , gelişmeleri anlamlandırabilme , doğru kıyaslar yapabilme , farkındalığını ve toplumun farkındalığını artırabilme , gündelik , anlık değişebilen popüler söylemlere kapılmadan olayları zihni bir muhakeme ve doğru yöntemlerle değerlendirebilmektir. Bu hususun ise geniş bir çalışma alanı oluşturduğu hususu tartışmasızdır. Esasında kritik ve analitik düşünmenin zevkli kısmını da burası oluşturmaktadır. Anlamlandırabildikçe ilgisi artacak ve daha fazla bu konuda düşüncesini temellendirebilecektir. Fakat yukarıda da belirttiğimiz üzere kişinin adeta analitik bir düzlemde düşüncesi ve yöntemlerini genişletmesi gibi kişinin daha fazladan donanımları da olmalıdır. Kişinin geniş bir bilgi ( malumat anlamında ) ve kültür derinliğine sahip olması da gerekir. Geniş bir bilgi hazinesi olmasını şu açıdan önemserim , dar bir bilgi birikimi ve araştırma geçmişi kişinin basit değerlendirmelerde bulunmasına yol açar. Bunu nasıl daha iyi izah edebiliriz kritik ve analitik düşünme yöntemlerinden biri sorgulamadır fakat iyi bir sorgulama yapmak için sorgulanan hususu da bilmek gerekebilir. Yoksa oldukça tezat sonuçlar çıkar , kitleler böyle davranır , şöyle davranır tamam bir takım usuller vardır ama bu yöntemleri kullanırken o kitleyi de iyice bir bilmek gerekir usuller ile vakıalar arası uyumu kişi ancak böyle sağlayabilir. İnsanların malumatfuruş olması da bir ideal değildir fakat gerçek bilgi ve rivayet ile nasihat temelli uydurulmuş metinlerin dahi farkına varamayan bir kişinin bilgi , malumat seviyesi sorgulanabilir.Sosyal olmayan , kapanık bir ortam ve düşüncede yaşayan kişilerin  sosyal olaylara bakışı bazen karikatürize olur.  Ayrıca kültür hadisesi de son derece önemli olup kültür derinliği olmayan bir kişinin başta toplum üzerine yaptığı analizlerde hatalı çıkarımlar yapabileceğini düşünürüm. Burada kültürden kastım  o ülkenin en nihayetinde müzik kültürünü , gündelik kültürünü , kavga kültürünü , aile kültürünü , düğün kültürünü ve hatta argo kültürü gibi çok değişik alanlarda az buçuk bilgisi olması gerektiğidir. Aksi halde biraz soyut düzlem de , kopuk analizler ortaya çıkar. Bu hususun bir yansıması olarak kritik ve analitik düşünme hususunda ortaya çıkan çıkarımlarda sertlik ve köşelilik , toplumun anlayacağı bir dili tutturamama veya kendini ifade edememe , kontrollü bir dil kullanma endişesi nedeniyle tutukluk , can alıcı noktaları belirtmekten ziyade yüzeysel bir sıradanlık kendini gösterir.Çünkü düşünce kendini ya sözle ya yazıyla ifade edilir.Bilgi birikimi , geniş kültür derinliği , sosyallikten kaynaklı pratiklik düşünceyi iyi ifade etmeye , dar malumat , kültürsüzlük , asosyallik ise donuk ifadelere sebebiyet verir düşüncesini ifade edemez veya karikatürize olur , yanlış anlaşılır.

Bu hataya sinema ve edebiyat eleştirmenleri de sıklıkla düşer , popüler filmler ve sanat filmleri ayrımından bahsediyorum.  Evet gerçekten çok iyi düşündüren sanat filmleri vardır belki bir defa izlenildiğinde anlaşılmayan ,  sıkıcı geçen ama bir sahnesiyle insanları kendine çekebilen ama saçma , absürt sanat filmleride vardır , gerçekten saçma bir filme sırf sanat filmlerine özgü bir dil ve yöntem kullandı diye  sanat filmi itiabrı gösterilemez. Aynen kritik ve analitik düşünmede de söz ve yöntemlerin kritik ve analitik düşünmeyi andırıyor olması  onun kritik ve analitik düşünme üretimi bir fikir olduğunu ortaya çıkarmaz. Popüler bir filmde kritik ve analitik düşünmeye has yöntemlerle düşündürebilir onlarda sırf popüler öğeler barındırıyor diye aşağılanmayı hak etmez. Kritik ve analitik düşünme üzerine görüş beyan edenlerle en fazla anlaşamadığım nokta bu olmuştur kritik ve analitik düşünmeyi belirli kalıp içinde , saksıda yetiştirmeye çalışmak diğer tüm fikir ve yöntemleri popülerlikle ithama gider. Oysa popüler öğeler bulundurması onun kritik ve analitik düşünmeden uzak olduğu anlamına gelmez.  Sadece bazı metinler ve kalıplar doğrultusunda soğuk ve soyut düzlemden ziyade canlı , gerçekleşmiş hadiselerden kritik ve analitik düşünmenin kendine temel bulmasını daha doğru olduğunu düşünürüm.

Kritik ve analitik düşünmede tedbirlilik ve şüphe herhalde önemli bir kıstastır. Fakat  bunların aşırısından kaynaklı komploculuk , gizemlilik ve aşırı güven gibi hadiselerde kişiyi yanlış oldukça yanlış yönlendirir.  Esasında bunun çözümü şudur kişinin fikrinde inatçı olmaması , kendini de eleştirebilmesi , kendini de alaya alması ( burada kastım kişin kendini de basit görüp fikri eğer geçerli değilse yanılmışım diyebilme erdemini göstermesi ) ve fanatikleşmemesidir. Kritik ve analitik düşünmede aşırı güven nasıl olur derseniz şüphesine aşırı güvendir bunun sonucu şüphelerini doğru olarak kabullenmeye gider. Oysa gerçek hayatta böyle bir şey olmaz. Bu konu esasında aşırı güvensizlik diye tarif edilir oysa ben bilerek aşırı güven diye nitelendirdim. Zira diğeri zaten sağlıklı bir düşünce ürünü değildir bir tür akıl rahatsızlığıdır. Orijinal bir tarif olduğunu düşünüyorum kritik ve analitik düşünenler ne der bilmiyorum. Komploculuğun ise sonu yoktur hayatta bir araya gelmemiş hatta aynı dönemde yaşamamış kişileri bile bir biriyle yedi yimidört istişare eden ve plan yapan kişiler haline getirebilirsiniz.Gizemlilik veya ketumlukta diyebiliriz buna kritik ve analitik düşünmede  “ lafın tamamı deliye /ahmağa söylenir “ şeklinde bir argüman geliştiriliyor.Buradan ben ne kastedildiğini anlıyorum , kastedilen oldukça açık bir konuyu anlamamanın ahmaklık olduğu  ,  sezme kapasitesinin eksikliğini  ve uzun izahlara ne gerek olduğu hususudur.Bu belli alanlarda geçerli olmakla beraber izaha muhtaç alanlarda sözü farklı anlama gelmeyecek şekilde izah kanaatimce nebevi bir usuldür.İmaya dayalı , mecaza dayalı , ketumluğa ve gizemliliğe dayalı bir üslup meseleyi izah etmeyerek nereye çekerseniz çekin demek gibi bir anlama gelir. Şöyle bir örnek verebiliriz Hz.Peygamber diyelim emanetle , görevle ilgili bir konuda en detaya girip sarih şekilde izah ediyor fakat veda haccında din tamama ermiştir ayeti celilesini söyleyince Hz.Ebubekir ağlamaya başlıyor ve peygamberlik görevinin tamamlandığını ve peygamber efendimizin vefatının yaklaştığını anlıyor.  İnsanların net şekilde anlaması gereken hususları açıkça izah kritik ve analitik düşünmenin bir amacı ve usulü olmalıdır. Sezerek anlaşılması gereken hususlar ise üslubunca ifade edilir. Ülkeye yaklaşmakta olan bir savaş var diyelim tutup bizi öldürecekler demek izah değildir bu ancak ahmak içindir pek tabiî ki bir sava varsa ölüm olacaktır. Konudan bağımsız olarak  her olay ,  mesele ve düşünce  izah edilir , izah edilemeyen hususlar belki dünyada gayba dair hususlardır. Burada şu yanlışa da düşülüyor izah uzun ve detaylı anlatım demek değildir izah , beliğ ve sarih ( açık ) bir anlatımdır.Meseleyi açmadan kapalı bir şekilde anlatım kritik analitik düşünen böyle düşünür biz o kadar derin anladık ki sizde zaten anladınız diyip kimin ne anladığının belirsiz bir hale gelmesi ile düşünme faaliyetini karmaşıklaştırma ve çetrefilleştirme kritik ve analitik düşünmeyi benimseyen kişilerin uzak durması gereken bir yöntemdir.

Şimdi birde bunun zıddına geçelim efendim yukarıda sözün tamamı deliye denilir gibi bir anlayış yanında  sunum ve anlatımda da mesaj göze sokulmaktadır. Bir karikatür efendim ilk resim bütün kayıkçılar nizami kürek çekiyor , ikinci resim birisi kürek çekiyor diğerleri oturuyor , evet ekip çalışması böyle olur gibi bir örnek tabii güzel bir hususa değiniliyor ama yine sinema örneğini vereceğim basit ve kalitesiz filmlerde mesaj nasıl göze sokulursa aynı o şekil göze sokulmaktadır  ekip çalışması herhalde daha etkili ve zeka pırıltısı olan bir anlatımla anlatılabilir. Kritik ve analitik düşünme sunum , atölye çalışması ve seminerlerinde basit bir dilin kullanıldığını düşünüyorum. Burada her şey detaylıca anlatılmaz , başlangıç ve farkındalık için kısa bir tanıtımdır ama oldukça basit karikatürler ve şunu yap bunu yapma gibi sunum cümleleri belli bir eğitim seviyesinin üstü katılımcılar için kritik ve analitik düşünmenin zevkini vermez. Şöyle örnek vereyim Fuzuli’nin dili ağdalı bir şiiri okuyana zevk vermez , anlamsız , basit takır tukur yazılmış , sırf şiir şeklinde diye bir bir şiirde bu ne böyle diye okuyucuya zevk vermez ama hem anlaşılır hem de anlam derinliği olan  veren bir şiir Yunus gibi , Niyazi Mısri gibi okunurda okunur.Kritik ve analitik düşünme seminer , sunum ve karikatürlerinin bu hale getirilmesini tavsiye ederim.

 

Kritik ve analitik düşünme becerileri yönünde çalışmalar yapılmasında kitap okumanın çok da önemli olduğunu düşünüyorum. Kitap derken özellikle düşünme üzerine yazılmış ihtisas kitapları değil emek , araştırma , tutarlılık ve kaynak sağlamlığına sahip eserlerin hepsi okunabilir ve faydalanılabilir.Kitaplar analiz edilirken de kitap analizi ile kitap özetinin de  farklı bir şey olduğunu herhalde anlatıcılar biliyordur diye düşünüyorum çoğu zaman ama iyi bir kitap analizi iyi bir çalışmanın ürünüdür.

Medya okuryazarlığı da kritik ve analitik düşünmede önemli bir yere sahip bir sahadır.Medya , iletişim , basın artık haber ileten kanalların topluma haber verirken  manipüle etmekten , ilgiyi çekmeye pek çok yöntemi kullandığı bir vakıadır.Onun için haberler salt göründüğü gibi okunup doğru kabul edilmemeli bir incelemeye tabi tutulmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise medyayı bilgi kaynağı olarak görmektir.Medyayı bilgi kaynağı olarak gören birinin kritik ve analitik düşünme becerisi kazanabileceğini düşünmüyorum.

Kritik ve analitik düşünme dünyayı yönlendiren sistemleri de inceler şimdi bu hususu belirtince sadece gizli , gizemli yapılanmalar değil devletlerden , devletlerüstü birliklerden , uluslarası şirket ve stk’lara kadar yapılar , kişiler vb de kast edilir. Zira dünya barış üzere , sükunet üzere yaşanılan bir yer değildir , dünya Allah’ın takdiri insanoğlu var olalı beri türlü güç savaşları üzerinden idare edile gelmiştir. Bunlar yeri gelmiş kanlı savaşlar olmuş artık yeri gelmiş ekonomik , kültürel , teknolojik mücadeleye dönüşmüştür.Ayrıca hepsinin de temeli olabilecek husus din ve inançtır belki de son yüzyıllarda düşüncede ( kominizm vb ) üzerinden de güç savaşı olmuştur. O zaman kendi inancı ve düşüncesini korumak zorunda olan bir birey veya topluluk kritik ve analitik düşünmeye mecburdur aksi halde kolay bir av , uysal bir koyun olmaya mahkumdur.

Kritik ve analitik düşünme konusu tabii hayli geniş , neyin sorgulanıp neyin sorgulanmayacağı hususu hassas bir konudur.Ahlakilik önemli bir konudur.Mantık önemli bir konudur. Sorgulama toplumların iyi yönlerini sorgulayıp sarsmak değildir. Kritik ve analitik düşünme bir uca savrulma hadisesi  değildir , aile düzeni eleştirmek ( sorgulamak ) olmasa da olur düşüncesini savunmak kritik ve analitik düşünme değildir. Bunlar en nihayetinde düşünce değildir zemini olmayan bir düşünce sağlıksızdır.

Şu örneği veririm hep  faşizm faşizm diye bazen çok yaygara koparılır  faşizm diye bir şey yoktur esasında , faşizm denilen şey otoriter yönetim anlayışıdır şekli sayısızdır ve esasında her idare bir ölçüde otoriterdir bunun ne tek adamlıkla ne tek partilikle bağı vardır , otoriterlik her türlü yönetim sistemiyle de pek ala sağlanır. Fakat faşizm itirazında bulunanların hiç biri otoriterliğin ne seviyesini , ne etkisini tespit etmeye  yahut sebebine  odaklanmaz , ahlaki bir şey söyleyene dinci faşist , milli bir hususu belirtsene ırkçı faşist , gelenek göreneği savunana baskıcı faşist , düzeni , intizamı savunana  faşist vb gibi saçma itirazlarda bulunur durur ve  bunun büyük bir sorgulama olduğunu iddia eder. Bunlar sorgulama değildir.Kritik ve analitik düşünme neyi sorgulayacağını bilecektir evvela.

Ahlakilik veya etik  de , kritik ve analitik düşünmede olmazsa olmazlardandır. Şöyle bir örnek verelim Japonya’ya atom bombası atan pilotlar görevlerini yapıp ülkelerini mi savunmuşlardır yoksa kitlesel ölümlere sebebiyet vererek büyük bir zalimliğe yardımcı mı olmuşlardır ? Kritik ve analitik düşünmeyi böyle keskin ayrılıklara dayalı örnekler üzerine kanaatimce bina edemeyiz.Kritik ve analitik düşünme  ahlakiliğe yönelme , ahlakiliği seçme iradesine teşvik  üzerine bina edilebilir. Yoksa hatalar değil hata eden kişiler üzerinden saplantılı bir yargı oluşturulabilir. Kritik ve analitik düşünme yargılamalar veya müdafaa üzerinden de değerlendirilemez.Çatışma eleştirmeyi değil taraf olmayı doğurur.

Kritik ve analitik düşünme mantık açısından da değerlendirilmeye muhtaçtır.Mantıklı olmadan subjektif verilere dayalı iddialar asla bu düşünme sistemin bir ürünü olamaz.Realist olunması duyguya ve inanca dayalı konular haricinde elzemdir.

Kritik ve analitik düşünme bir parça muhaliflik , bir parça kötümserlik barındırır fakat hiçbir zaman bunların değişmez birer kaide olduğu gibi salt bu yöntemlerle değerlendirme yapılması bir takım körlüklere , fikri sabitlere sebebiyet verebilir.Aşırı iyimserlik ve taraftarlıkta basiretsizliğin başıdır.

Kritik ve analitik düşünmeyi sağlıklı yollarla geliştirmeye çalışmak ve bu beceriyi kazanmak kişiye  fikri ve zihni yetenekler kazandıracağı açıktır.Daha disiplinli bir hayata daha titiz bir düşünceye sebebiyet verecektir. Yani kişi anlayacaktır , anlamak çok kolay bir şey değildir bir söylem olarak değil realite olarak anlamak zor bir faaliyettir. Anlayan kişi ayrıca zorlukta çekecektir. Fakat kişi anladığında duyduğu manevi haz veya vicdani huzuru zorluğa tercih edecektir.Bir çok kez söyledim  ilk şart olarak kritik ve analitik düşünmeyi kabullenmek gerekir , kritik ve analitik düşünmeyi söylem ve slogan haline getirip sadece ilgi seviyesinde alaka kişilerde iğreti duran bir uğraşıya dönüşür. Yaygınlaşmaz , etki doğurmaz.

Kritik ve analitik düşünmeyi öğrenme yönünde çabalayalım , öğrenmenin şekli yok , okuyarak , dinleyerek , çalışma yaparak , danışılarak vb bir çok yol ve yöntemle geliştirilebilir.Bir takım program ve faaliyetlere bağlı kalıp sadece kişinin kendini orada sınırlandırması da etkiyi azaltır. Oysa belki doğru yol ve yöntemle kişilerin kritik ve analitik düşünmenin önemini kavrayıp zevkini aldıklarında   toplumda  tahmin edilmeyen bir  hızda yayılabilir ve kritik ve analitik düşünebilen bireyler artar.gelin bu konuyu biraz merak edelim , araştıralım belki çok geniş bir dünyaya kapı aralayabiliriz. 07.03.2018

 

 

Mehmet Emin Başalp

�0

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir