ARAP NÜFUSU

arap haritası

Suriyeli mülteci sayısı konusunda bir haber okurken dikkatimi çekti ve bu konuda  ciddi istatistiki verilere sahip olmadığımdan sadece yorum yapmak suretiyle dikkatimi çeken bazı hususları paylaşmak istedim.

Arap Birliği denilen ülkeleri baz alarak Arap nüfusu üzerine biraz konuşmak istiyorum.Arap Birliğinde 22 ülke bulunuyor ama burada Afrika kıtasından Komorlar , Cibuti , Moritanya , Somali ve Sudan’da Arapça baskın veya resmi dil olmasına rağmen etnik olarak Arap değiller dahası bu ülke nüfusları siyahilerden oluşuyor.O nedenle bu ülkeler benim yazımın konusu ile doğrudan ilgili olmayacağı için bu ülkeleri dikkate almayacağım.

Arap ülkesi denilince iki ülke başı çeker biri Mısır biri Suudi Arabistan

Hepsi Müslüman olmasa da Mısır’ın 100 milyona yaklaşan bir nüfusu olduğu tahmin ediliyor ve Mısır nüfus liderliğini bırakmayacağı gibi bu nüfus daha da artacaktır.Mısır için nüfus bir avantajken Mısır acaba nasıl idare edilecektir ? Şimdi dünyanın en kalabalık ülkesi Çin , otokrat bir tek parti rejimi ile idare edilmekte fakat ekonomik refah günden güne artmaktadır oysa Mısır ekonomisi kötüye gitmektedir.

Suudi Arabistan dünyanın büyük ekonomilerindendir fakat onunda nüfusu 34 milyon civarındadır.Bu ekonomik güce rağmen nüfusunun nitelikli olmadığı bilinen bir vakıa , aslında insanlarda geniş bir ülke , refah , çok eşlilik , çok çocuk sahibi olmak gibi hususlar düşünüldüğünde daha kalabalık olması düşünülmesine rağmen nüfusu oldukça düşüktür.

Gelelim Suriye’ye Suriye , petrolü olmadığı için zengin bir Arap devleti değildi , geniş bir ülke de değildi fakat nüfusu son yıllarda hızla artmıştı çünkü 1994’te 13 milyon civarı olan ülkenin bugün nüfusunun 28 milyon olduğu bununda 7 milyonun iç savaş neticesi mülteci olduğu ifade ediliyor. Bunlar kaba ve tahmini  rakamlar bir ülke kısa bir sürede nüfusunu ikiye katladığı gibi neredeyse bununda 3’te 1’i mülteci durumunda , sormak istediğim soru şu altyapısı ve ekonomisi bitmiş zaten fakir ve kıt kaynakları olan bir ülkeye bu kadar yüksek bir nüfusu geri sığdırmak mümkün mü ? Bu nüfus , işsizlik , barınma gibi hadiseler düşünüldüğünde çok zor olduğu ve bu hususun büyük sosyal kaoslara sebebiyet vereceği açık. Dahası iç savaş olmasa bile Suriye artan nüfusunu acaba nasıl idare edecek ve nasıl bir ekonomi planlayacaktı ?

Suriye’den başka ülkelere geçmeden Lübna’a değinelim maalesef bu sun’i ülke hakkında basında tamamen iflas ettiği yönünde haberler var.Etnik, dini ve mezhebi çeşitliği olan 6-7 milyonluk bir ülke bu kadar ağır ekonomik sorun yaşayan bir ülke için bu nüfusunda idaresi giderek zorlaşmaktadır Lübnan halkı içinde göç ihtimali günden güne artmaktadır.

İsrail işgali altında bağımsız olmayan statüsü de facto bir Filistin devleti oranın nüfusu da sıkışmışlık içinde 5 milyon civarı , bu nüfusta büyük ekonomik sorunlarla boğuşuyor ve artıyor.Filistin nüfusunun göçünü kimse istemez çünkü İsrail ile mücadele silahlı olduğu kadar insan kaynağı istemekte ve demografinin değişmemesi gerekmemekte.

Filistin’in yanında yine sun’i ülkelerden herhangi bir doğal kaynağı da olmayan dış desteklerle ayakta duran 10 milyonu aşan nüfusuyla Ürdün var.Ürdün ekonomisi de kötüye gitmektedir zira bu ülkelerde gelişim olmadığı gibi nüfus artışı da vardır.

Gelelim talihsiz bir ülkeye Irak , zengin petrol kaynaklarına rağmen yaşadığı savaşlar nedeniyle tarumar olmuş bir ülkedir Irak , ekonomisi , siyasi yapısı istikrarsızlık içinde Irak nispeten Arap coğrafyasının kuzeyinde ki en büyük ülke Irak nüfusu da 4o milyonu buldu nüfusun iki katına çıkması son 20 yılda yani neredeyse işgalden sonra bu artışlar bu ülkeler için büyük sayılar ve oranlar ve gelişmeyen Irak ekonomisi ile birlikte ülkeyi sosyal çalkantılara sürüklemektedir.Irak’tan da Avrupa’ya düzensiz göçmen denilen göçler yaşanmakta.

Birde körfez ülkeleri denilen zengin emirlikler var bunlar Kuveyt , Bahreyn , Katar , Birleşik Arap Emirlikleri , Bahreyn 1,5 milyon , Katar 2,5 milyon , BAE 9 milyon civarı , Kuveyt 4 milyon civarı bu nüfuslarda göçmen nüfuslarda dahil olabilir belki ama zengin ülkeler oldukları için bu nüfusun ülkede bir sorunu yok , kimse gitmek istemeyeceği gibi çoğu insan bu ülkelere gitmek istemektedir.

Suudi Arabistan’ın güneyinde 2 ülke bulunur biri nispeten huzurlu bir ülke olan Umman diğer ise sorunlar yaşayan Yemen , yemen büyük ekonomik zorluklarla , iç savaşla ve iç göçle karşı karşıyadır bu ülke nüfusu da 30 milyona yaklaşmaktadır , aslında bu ülke Suudi Arabistan ile birleşse daha sükunetli bir hale gelebilir denilebilir ama buna ne engeldir nüfusu ? Çünkü neredeyse Suud nüfusuna denk bir ülkenin Suud’a katılımı Suud ekonomisini etkilemese de Suud iç demografisini alt üst eder. Yemen bu nüfusuyla nasıl yaşayacak ? Bu husus ilerisi için önemli bir sorun.

Umman geniş bir ülke ama nüfusu 4,5 milyon civarında nispeten huzuru da nüfusunun düşüklüğüne bağlı zira Yemen ile en büyük farkları bana göre nüfusları.

Mısır’ın batısında ki ülkelere gelirsek iyi gelirlere sahip bir ülke iken iç çatışmalarla perişan olan bir ülke var Libya , Libya düşük bir nüfusa sahip 6-7 milyon arası , bu nüfus birde belli şehirlere toplandığı için ülke garip bir tutunamama sorunu yaşıyor.Libya’nın siyasi birliği son derece önemli olmakla birlikte Libya artık dış desteklerle siyaset yapabilen ve yaşayabilen bir ülke konumuna evrilmiştir. Libya’da bu huzursuzluklar nedeniyle Avrupa’ya göç vermektedir.

Libya’nın batısında tabi Afrika’nın en geniş ülkelerinden ama Sahra Çölü’de bulur Cezayir var. Cezayir nüfusu da 45 milyona dayanmıştır.Cezayir ekonomisi de kötüye gitmektedir. Bu artış hızı yüksek nüfus ile ekonomik gelişmeme Cezayir içinde göç ve iç karışıklık demektedir.

Tunus ise Libya ve Cezayir arasında 11 milyon nüfusa sahip Tunus nüfusu yavaş artan bir ülke nispeten siyasi durumu da daha sakin bir ülke ekonomisi büyük krizler yaşamazsa diğer komşu ülkelerinin yaşadığı sorunları pek yaşayacak bir ülke değil.

Ve son ülkemiz Fas , nüfusu 37 milyon kadar Cezayir’e göre daha zengin , siyasi olarak daha istikrarlı Fas nüfusu da hızla artmıyor bu nedenle oda Tunus gibi ekonomisi çok problem yaşamazsa komşu ülkelerin sorunu yaşamaz.

Netice olarak nüfusu fazla olan Afrika’da Mısır ve Cezayir yaşadığı ekonomik zorluklarla ve artan nüfus ile hem siyasi olarak zordadır.Mısır , Cezayir ve Libya’dan dışarıya göç ihtimali yüksektir.

Arap coğrafyasının kuzeyi aslında nüfusları en fazla artan ülkeler olarak Suriye , Lübnan ve Irak yaşadıkları sadece ekonomik değil , iç ve dışa savaşlar nedeniyle belirsizliğe sürüklenmektedir.Bu ülkelerden ileride hızla nüfus çıkışı olması çok yüksektir ve nitekim mevcut görüntü de bunu göstermektedir.

Ürdün  sorun yaşasa da göç verecek gibi durmamaktadır. Arap coğrafyasında en sorunlu Suriye’den sonra ikinci ülke Yemen’dir. Yemen yüksek nüfusu ve çöküş yaşaması ile bulunduğu konum itibariyle büyük zorluk yaşamaktadır , siyaseten bu konuyu nasıl aşarlar , göç verir mi ? belirsiz. Fakat Yemen’in daha patlayacak bir bomba gibi belirsizliğe sürüklendiği açık.

Gördüğüm kadarıyla Arap coğrafyasında huzur ve siyasi istikrar sağlanamaz , iç çatışmalar devam ederse Avrupa’ya bir göç akını olacağı açık bu hususu bölge ülkelerini kaosa sürükleyen batılı ülkelerinde payı büyük fakat burada da bir farklılık var.

Şimdi İngiltere bu bölgeleri tarihte dizayn etmiş  , sömürmüş ve etkisi yüksek bir ülke fakat bu göç İngiltere’ye pek yönelemiyor. Bu bölgede etkisi daha zayıf olan başta Almanya , İtalya , Fransa ile daha küçük ülkeler Hollanda , Belçika , Avusturya ve İskandinavlara yönelik.Bu göç giderek Almanya , İtalya ve Fransa’yı tehdit etmektedir.Bu ülkeler tahminim giderek İngiltere’ye tavır alacaktır.

Bölgeyi mahveden , işgal eden diğer ülke ise ABD bu göç Abd’ye de gitmemektedir.Yine Kara Avrupası ile ABD ve bölgenin çıban başı terör ülkesi İsrail karşı karşıya gelebilir.

Bölgede yine etkisi olan ama göçün yönelmediği diğer büyük ülke Rusya.

Bölgede şuan göçten etkilenen ülke Türkiye Suriye iç savaşı ve etraftan gelen göçmenler ya Türkiye’ye gelmekte ya geçiş ülkesi olarak gelmekteler.İran ise Arap coğrafyasına komşu ama tarihsel husumet nedeniyle Arap göçü yaşanmayan bir ülke tabii mezhepsel özellikleri nedeniyle de bu göç oraya yönelmez.İran Afgan göçü için ise transit bir ülke olarak yer alıyor.

Burada batılı ülkelerin düşünmesi gereken şeyler var , Arap coğrafyasından ellerini çekmeleri bu ülkelerin boğazını sıkmayı bırakmaları , ekonomik olarak önlerinin açılması gerekiyor aksi halde artan nüfusla huzursuzluk yaşayan bu ülkelerden göçü durdurmak mümkün olmayacak bundan en fazla etkilenen de herhalde Kara Avrupası ülkeleri olacak.

Türkiye bu Arap nüfusu artışından ve göçünden nasıl etkilenir ? Görüldüğü kadarıyla hayli etkileneceği açık bu ülkeler Türkiye ile beraber çalışmak zorundalar , Türkiye ile dostane ve ticari yönden birliktelik içinde olmazlarsa ekonomileri daha berbat olacaktır bu konuda Irak ve Mısır’ın daha fazla kapris yapması mümkün değildir , Libya Türkiye destekli bir ülke olmalıdır. Kızıldeniz ticaretinde Türkiye oyuncu olmalıdır. Bölge ülkeleri ekonomik anlamda Türkiye ile iletişimleri iyi olduğu takdirde ekonomik toparlanma geçirebilirler buda bizi göç konusunda rahatlatır. Suriye ise yorum yapılması neredeyse mümkün olmayan bir ülke.

Göç Türkiye’yi sıkıştırırsa bu Almanya’yı , Fransa’yı ,İtalya’yı da etkileyecek bir gelişmedir onlarda hesaplarını Türkiye ile değil ABD, İsrail ,İngiltere ve Rusya ile görmek zorundalar. 08.09.2021

 

Mehmet Emin Başalp

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir