İSLAMİ SOSYAL ÇALIŞMALARDA ÖZGÜNLÜK SORUNLARI – 6 ( Maddiyat )
İslami sosyal çalışmaların çoğu malum olduğu üzere bir takım maddi güçlerle yapılmaktadır. Para ihtiyacı , araç – gereç ihtiyacı , mekan ihtiyacı gibi bir çok ihtiyaç bulunmaktadır.Bu ihtiyaçlar müslümanların fisebillillah bağışlarıyla giderilir.
Bu maddi gereksinimin bir kaç boyutu var bunlara değinelim fakat peşinen şunu ifade edelim, özgün İslami sosyal çalışmalar en az maddi kaynak ile beraber en saf ( temiz ) maddi güçle yapılandır. Neden mi ? Çünkü gerisi İslami olmaktan çıkar.
Neden az kaynak ile yapılan iyidir. İslami sosyal çalışmalar müslümanların parası ile yapılmaktadır.Zaten objektif şartlarda müslümanların parasal gücü yok az kaynak hususu gerçeği yansıtmıyor diyemeyiz.İster çok , ister az kaynağa sahip olalım israfa girecek hiç bir harcamayı yapamayız.
Yine mevcutlar içinde de o çalışma için en az maliyetli ve en faydalı yöntem neyse onu tercih etmeliyiz.
Yazımda basit örnekler vereceğim , geniş anlamda siz hayal edin.
Müslümanların sosyal faaliyetleri ile ilgilenen bir kurum , gelene gidene bir şeyler ikram edecektir doğal olarak.Bunlar makul olarak nedir ? Sudur , çaydır , ikram olarak şeker , orada bulunan herkesin yediği ortalama bir yemek yeri geldiğinde.Böyle bir mekanın idarecisi çıkıp iyi cins bir kahve , pahalı pastalar vb ikram etse buna para harcasa ne olur , vebale girer. Müslümanların hizmeti için kurulmuş bir mekanda ortalamanın üstü hizmetler , keyf , zevk ve şaşaa için bütçe ayrılamaz.
Haydi şimdi soruyorum Ramazan ayında verilen iftar yemekleri , şahıs veriyorsa istediği otelde versin , istediği sayıda versin. Fakat bir İslami kuruluş iftar veriyorsa çokça ölçüp tartmalıdır.
Şöyle bir yanlış anlaşılma olmasın kalite tabiiki olacaktır , kalitenin maliyeti vardır.Sanatsal ve ilmi çalışmalarda masraftan kaçılmaz.Saman kağıda kötü tasarım afiş yaptırmak az maliyet değildir , sorun estetik güzel bir broşürü haddinden fazla bastırıp , programında tarihi geçtikten sonra elde binlercesinin kalmasıdır , aradaki farkı anlamışssınızdır.
İslami bir kuruluş müslümanların paralarını toplamış ve hizmet üreteceksede yine önce gönüllülük esasıyla bu hizmeti yüklenecek biri veya birileri var mı bu yolu deneyecek. Bilirsiniz bir savaş masrafı için Hz.Ebubekir Efendimiz malının tamamını , Hz.Ömer Efendimiz yarısını getirdi.Bu imkan bulunamadı diyelim mevcut kaynak en makul şekilde ve en çok kişiye ulaşacak şekilde değerlendirilmelidir.
Efendim biz her sene eğitim için program yapıyoruz , yapılabilir , uygun otel seçilir , seçilirken ortalama hizmetlerede bakılır .Tabiki oda sayısı , salonu , havuzu vb bir kriterdir fakat şu kriter değildir her sene bize yakın yerlere gidiyoruz sıkıldık , şuraya gidelim , buraya gidelim. Şu otellerde ekstra şu hizmetler varmış orada yapsak.Bu olmaz bunlar keyfidir , vebaldir.
Saymakla bitmez , insanların bakıp , buruşturup çöpe attığı broşürler , katılımcısı olmayan konferanslar , tanıtım maksadını aşan gösterişe dönüşen reklamlar , duyurular , maliyetli geziler , programlar , ikramlar.
Lüks binalar , lüks tefrişat. İnsanlara daha kolay ve maliyetsiz şekilde ulaşacak imkan varken pahalı yolu takip etmek. Bunların hiç biri özgün ve islami değildir. Bu çalışmalar yapılırken içindekin ziyade pakete para dökülürse bir çok veballer oluşur.
Bir diğer hususta kaynağın bir kuruş dahi suistimale sebebiyet vermeden yerine ulaşmasıdır.Bu konuda insiyatif alanlar çok titiz olmalıdır bir kuruş bile lüzumsuz harcanmamalı bir kuruş dahi geciktirilmemelidir.
Bu konuda misal cenaze mesajları , duyurmak güzel lakin bu işte makul olan altsoy , üstsoy , kardeş ve eş olabilir fakat halası , dayısı , yengesi , bacanağı gibi mesajlar örneğin lüzumsuz bir kullanıma örnektir.
Yine deselerki bir islami sosyal faaliyeti yaparken , parasını karşıladığın , kendi çabanla gönüllü olarak katıldığın bir çalışmada mı olmak isterdin yoksa milyarların girdiği , binlerce kişiye hizmet veren bir organizasyonda mı olmak isterdin.Ben birincisini tercih ederdim niye Hz.Peygamber bir gün namazdan sonra hızla camiden ayrıldı sonra geri döndü , ashap sordu ne oldu Ya Resullullah , yanımda müslümanlara dağıtılacak bir miktar sadaka vardı o aklıma geldi hemen gidip dağıttım. İşte bu kadar hassas olabileceksek müslümanların işleri için verilen paraları yönetelim.Bu işler icin hele hiç talip olmaya gelmez ancak bu görevde birine tevdi edilecektir , Allah o kişininde yardımcısı olsun.Bu konularda çok dikkatli ve titiz olmak gerekir.
Ben zamanında bir STK’ya ait bodrum katındaki eşyaların su basması nedeniyle atıldığına şahit olmuştum misal bu eşyları orada depolayıp , dağıtmayıp mahvına sebep olanlar acaba bu vebali nasıl kaldırırlar diye hep düşünmüşümdür.
Müslümanlar bir araya geldiklerinde artan ilimden , hikmetten toplumdaki düzelmeden konuşmalıdırlar , alınan verilen şeyleri saymakla devamlı maddi mevzuları gündeme getirmekle , her şeyi sayısal olarak ölçmekle çok fazla vakit harcamamalıdırlar.Sadelik , basitlik , özgünlük ve etkinlik amaçlarından sapılmamalıdır.
Meselenin özü anlaşıldı heralde özgün , bereketli ve hayırlı bir çalışma için az maliyetli ve o maliyetin en faydalı ve en hızlı olanını yapmak icap eder.
Gelelim kaynağın saf ve temiz olmasına , herkesce malum kaynak helal olmalıdır ve şüpheli olmamalıdır.
Ne idiğü belirsiz uluslarası fonlardan vb uzak durmak gerekir. Kazancı şüpheli kişilerden bağış alınmamalıdır. Kamu kaynağı kullanılıyorsa daha titiz olmak gerekir.
Müslümanlardan alınan zekat ancak zekat olarak verilecek kişilere bekletilmeden şartsız şekilde ulaştırılmalı bu parayla eşya alınmamalı , inşaat vb yapılmamalıdır.
Müslümanların parası İslami sosyal çalışmalarda ümmete fayda sağlayacak irşad çalışmalarında kullanılmalıdır.Ticarette bir kural vardır tacir basiretli olacaktır , müslümanların işlerini üstlendiysen bu basiret kat kat artmalıdır , amatör hatalar , beceriksizlikler , zarar ve ziyanlar vebaldir.
Müslümanlar için islami sosyal çalışmalar yapılırken sahabe zamanındaki hassasiyeti şiar edinelim. Zamane müslümanlığı değil sahabe müslümanlığını istiyorsak bir şeyler değişmelidir.Yoksa toplumda bir inkişaf değil yeni yeni illetler peyda olmaktadır.
Sadece niyet yeterli olmaz icraatta olmalıdır.Müslümanlar arasında kardeşlik , dayanışma ve birliktelik artacaksa evvela dünyalık kaygılardan ve popüler ihtiyaçlardan kurtulmalıyız.
İhtiyacı olan fakir , fukaraya harcanacak para bekletilmeden ulaşmalı.
Sosyal çalışmalar için harcanan para en az maliyetle gerektiği gibi sarfedilmeli.
Müslümanlar daha fedakar olup maddi desteği artırmalı , maddi harcamalardanda en az faydalanmalıdır.Gerekirse para ve masraf bile talep etmemelidir.
Vicdanlar rahatsız olursa , suistimal olursa bu ne işe yarayacaktır.
Eğer bu konuya müslümanlar özel ehemmiyet verirse işleri kat kat kolaylaşacak ve bereketli bir hal alacaktır.21.09.2017
Mehmet Emin Başalp